OKUMUŞ CAHİL BİREYLER
Üniversite sınavlarına hazırlanırken bire-bir matematik dersleri verdiğim öğrencilerim mesaj atıyor. Bir çoğumuz gibi onlar da olanlar karşında korkmuşlar ve çok üzgünler. Ancak bir o kadar sitemli ve üzgünler de. Üniversite eğitimi, tıpkı pandemi dönemindeki gibi uzaktan verilmeye başlanacakmış. Benim bundan haberim, öğrencilerim mesaj atınca oldu. Benim bu konudaki fikrimi ve düşüncelerimi sorup, büyük bir sitemle "Oradaki insanlara çok üzüldük, elimizden geleni de yaptık, ama ilk önce eğitim mi feda edilmeliydi Hocam?" diye soruyorlar.
Bu konudaki fikrimi açık bir şekilde ifade ettim.
"Ne yazık ki eğitimin on-line olmasını doğru
bulmuyorum. Elbette hepimiz çok üzgünüz. Yalnızca deprem bölgesi için bile
eğitimi on-line yapmış olsalardı bu da doğru olmazdı. Deprem bölgesinde
insanların psikolojisi epeyce bozuldu. Yardıma gidenlerin dahi öyle. Çocukların
derslerini düşünecek ne halleri ne ortamları kaldı.
Şu an yalnızca psikolojik desteğe ve hayata tutunmaya
ihtiyaçları var. Ancak, ne yazık ki ülkemizde en küçük bir fırsat krize
dönüştürülerek eğitime vurulur. Çünkü, toplumun eğitim düzeyi ne kadar
kalitesiz ve yetersiz olursa halkı kandırmak o kolay hale gelir. Hal böyle
olunca maalesef daha çok insanımız ölmeye devam eder. Fay hatları üzerine daha
çok ev yapar, daha çok gizli saklı kat çıkarlar. Halkı daha çok ölüme iterler.
Ancak bunu bu toplum insanına anlatmak ve göstermek ne yazık ki çok zor.
Şu an için buna üzülerek vakit harcamayın lütfen.
Olanları anlamaya ve görmeye çalışarak kendinizi korumalısınız. Yapacağınız
işin ehli olarak gözünüzü açın ve daha sıkı çalışıp daha sıkı sarılın
okulunuza. Sadece şu gerçeği göz ardı etmeyin: “Ülkemizde eğitimin amacı,
okumuş, ancak cahil bireyler yetiştirmektir.”
Belki bu söylediklerim üniversiteli öğrencilerim için
ağır oldu. Ancak, gerçeği süsleyip püsleyip yumuşatarak ya da romantize ederek,
onları kaçınılmaz sondan kurtaramayız. Umarım, çok geç olmadan gözümüzü
milletçe açarak önümüze bakabiliriz.