SENİN ADIN MATEMATİK
Geçen hafta sonu, yani cumartesi günü, 3. sınıf öğrencilerine dersim vardı. Artık, günün 4. ve son dersiydi. Ben yorulmuş, ancak çocuklarımın üzerimde bıraktığı keyifle devam ediyordum. Soru çözerken, konu nasıl oldu da bana geldi hatırlamıyorum. Öğrenciler birden bana:
-
Öğretmenim, sizin adınız Matematik.
-
Ne, nasıl?
-
Sizin adınız matematik diyorum.
Ama nasıl olur? 25 yıldır herkes bana Damla diyor.
Hani mama (anne) deselerdi
anlardım. Küçüklüğümden beri, bizim ailedeki
herkes bana mama der. Ancak, şimdi kalkmış bu
bücürler bana, adımın Damla değil de, Matematik olduğunu söylüyorlar.
Hem de ısrarla. Bir de bunun üstüne demezler mi:
-
Öğretmenim,
siz bizim hayat bilgicimizsiniz!
-
Ne, nasıl yani?
-
Bize hayatla ilgili bilgiler veriyorsunuz.
-
Ya!
Tabii, burada benim
gözlerim doldu. Ah! Bu haylazlar bana ne yaptı böyle?
Duygulanınca böyle gözlerim dolar mıydı?
Oysa ki şöyle dönüp baktığımda, şu iki ayda çocuklara derslerde, yalnızca çalışmanın öneminden, zamanın kıymetinden,
okumanın değerinden ve matematiğin aslında hayatın ta kendisi olduğunu anlatmaktan
başka bir şey yapmadım…